Sayfalar

29 Kasım 2011 Salı

Lana Peters (Svetlana Alliluyeva)

Svetlana, babası Josef Stalin ile birlikte (1935)
Stalin'in tek kızı. 1 hafta önce, 22 Kasım 2011'de ABD'nin Wisconsin eyaletinde hayata gözlerini yumdu. 85 yaşında kolon kanseri nedeniyle ölen Lana Peters'in hayatı tam anlamıyla bir dram; daha 6 yaşındayken babasının hakaretlerine dayanamayıp intihar eden bir annenin olduğu, ilk aşkının 10 yıl çalışma kampına gönderildiği bir hayat bu.

Daha 4 yaşındayken babasının telefonda bir tiyatro oyuncusunun, kaza süsü verilerek öldürülmesi ile ilgili emrine şahit oldu.  Annesinin ve babasının nikah şahitleri de yine babasının emri ile öldürüldüler. Nazilerin eline düşen üvey abisini kurtarmak için de babası hiçbir şey yapmamıştı; Nazi toplama kampında öldü. Lana Peters, eski adıyla Svetlana Allilujeva, normal bir çocukluk ve gençlik yaşamadı. 28 Şubat 1926'da Annesi kendisini doğurduğunda 25 yaşındaydı, babası 48 yaşındaydı, neredeyse annesinin iki katı. Lenin öleli henüz 2 yıl olmuştu. 

Babasının, "küçük serçe" dediği Svetlana ile çekilmiş bir çok fotoğrafı bulunmaktadır. Stalin, ailesinden bir tek Svetlana ile birlikte komuoyuna göründüğünü de belirtmek lazım. Kucağında taşıdığı, öptüğü sevgi dolu fotoğraflar bunlar. Halk tarafından sevilen ünlü biri, yeni doğmuş binlerce bebeğe hatta bir parfüme dahi adı verilmişti. Sadece halka gösterilmemiş yabancı devlet adamlarının ağırlanmasında da protokolde yer almıştı. Winston Churchill, yayınladığı anılarında Moskova ziyareti sırasında yemekte Stalin'in 18 yaşındaki kızı ile yaptığı sohbetten de övgüyle bahsedecektir. 

1944 yılına gelindiğinde Svetlana babasının ne kadar "korkunç" biri olduğunun farkına varmaya başlamıştı. Bunu yakın çevresine yaptıklarından da görebiliyordu. Annesinin kanserden değil de kendisini vurduğunu öğrendiğinde ise babası ile arasına mesafe koymaya başlamıştı. 

Büyük aşkı, yahudi film yapımcısı Kapler ile görüşmesi babası tarafından yasaklandığında babasının antisemitist tarafını görmüştü. Kapler, daha sonra Sibirya'ya "çalışmaya" gönderildi. Yine yahudi olan okul arkadaşı Morosow ile evlenebilmişti ancak babası gözüne gözükmemesini istemişti. Çevresi bu evliliğin bir inat olduğunu düşünüyordu. Zaten bu evliliği de uzun sürmedi. Babasının zorlamasıyla politbüro üyesi birinin oğluyla bir evlilik daha yaptı ve bu da birkaç aydan uzun sürmedi. Her iki evliliğinden de birer çocuğu oldu.

1953'te babası öldüğünde annesinin soyadını kullanmaya başladı. Öğretmen ve mütercim olarak bir süre çalıştı. Gittikçe daha fazla babasının politikalarını açıkça eleştirmeye başladı. 

Svetlana ABD'ye kaçtıktan sonra basının karşısında
1956'da partinin 20. kuruluş yıldönümünde Stalin'in uyguladığı katliamlarla tam bir hesaplaşma yaşandı; SSCB'nin yeni güçlü adamı Nikita Kruşçev bu toplantıda Stalin'i açıkça eleştiren o ünlü konuşmasını yaptı. Bir süre sonra da Stalin'in fotoğrafları her yerden kaldırıldı. Kruşçev, konuşmayı yapmadan önce babasının saçlarından çekerek dansa kaldırdığına şahit olduğu ve kendisine acıdığı Svetlana'ya okutmuş, başkasından duymasını istememişti. 

Stalin'in ölümünden sonra da Svetlana'nın hayatı kolay olmadı. Hindistan'daki bir cenazeye katılmak için bu ülkeye gittiğinde ABD'ye kaçtı. ABD'nin, kendisini kabul etmesi ise ancak başkan Johnson devreye girmesi ile mümkün oldu. Daha sonraları Rus gizli servisinin Svetlana'yı öldürmek için plan yaptığı da ortaya çıktı.


ABD'de yayınladığı 2 anı kitabında anavatanını çok sert eleştirdi. 80'li yılların ortasında, Gorbaçov'un izni ile 2 çocuğunu görebilmek için SSCB'ye geri döndü. SSCB'nin dağılması ile 1996 yılında İngiltere'de uzun bir süre kaldıktan sonra 22 Kasım'da bir huzurevinde öldüğü ABD'nin Wisconsin eyaletine döndü.



Alman Die Welt gazetesinde 29 Kasım 2011 tarihinde yayınlanan 
"Der geliebte "kleine Spatz" des grausamen Stalin" 
başlıklı yazıdan kısmen alıntılanarak yazılmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder