Sayfalar

15 Kasım 2011 Salı

Şahinler Diyarı

Fransa'dan yayın yapan mezzo diye bir müzik kanalı var; opera, klasik ve etnik müzikler, konserler yayınlayan bir kanal. Çok sık seyredemesem de arada kafa dinlemek, kitap okumak için iyi oluyor. Bir türlü başlayamadığım blog hayatına giriş için faydası olur mu diye şimdi de açtım ve Çaykovski'nin Francesca Da Rimini operası eşliğinde bu yazıyı yazıyorum.

Gerçekten ilk yazı her zaman zor oluyor; Ekşi Sözlük'te yazarlığa kabul edildikten sonra 1 hafta entry yazamamıştım. Ondan beri ilk defa aynı duruma düştüm. Bloğun adını belirleyip dizaynını yaptıktan sonra öyle 1-2 hafta boş kaldı burası. 

Gelelim yazının başlığına; bu bir 1958 yapımı Türk filminin adı. Gaziantep'deki kurtuluş mücadelesi hakkında bir kahramanlık filmi. Mahir ÖZERDEM ve Pervin PAR başrolde oynuyor, yönetmen Nejat SAYDAM, senaryo ve yapım Ümit UTKU'ya ait. 

Önce mezzo şimdi de 1958 yapımı siyah beyaz türk filminden bahsedince olayın entel özentisi bir başlangıç gibi göründüğünün farkındayım ama işin aslı öyle değil;

Bugün kardeşim bir mesaj gönderdi, Youtube linki ve bir de "part 2, dakika 14" yazıyordu.  İlgili dakikada 4 Fransız askeri bir evin kapısını çalıyor ve kapıyı açan kadına evi aramak istediklerini söylüyorlardı. Evet, babam "ben askerken bir filmde oynamıştım, Şahinler Diyarı mıydı neydi" dediğinden beri  aradığımız filmdi bu. Yönetmen tarafından, figüranlar arasından seçilerek, kaçak Türk'ü arayan Fransız askerlerin başındaki çavuş olarak küçük bir rol verilmiş.



(13.45'ten itibaren içeri giren asker)


Akşam, şimdi 74 yaşında olan babama görüntüleri izlettiğimde çok duygulandı; "tam çıkarken silahım kadına çarpınca 2. defa çektiler. Ben de utandığımdan bir daha gitmedim çekime, hemşehrim vardı o filmin sonuna kadar figüranlık yaptı" diye de ayrıntı verdi.

İnsanın babasının 53 yıl önceki toy halini siyah beyaz da olsa izleyebilmesi gerçekten heyecan verici. Yaşına rağmen hala o günkü kadar yakışıklıdır babam. Hangimizinki değil ki? babalar yakışıklı olur.

İlk yazımda ülkeyi kurtaramadım ama olsun, önümüzdeki yazılarda artık.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder